Yaklaşık on dizi izliyorum. Böylesi görülmedi! Bir arkadaşımın tavsiyesiyle başladığım bir çizgi romandan uyarlanan bu diziyi, en ince ayrıntısına kadar sizinle paylaşmasam ölürdüm. The Walking Dead, dünyadaki en iyi on ikinci dizi. The Walking Dead, baş karakter Rick'in üzerine kurulu olmasına rağmen size "Bu bölüm acaba kim ölecek, umarım Rick olmaz." dedirtebilecek bir dizi. Ne kadar deli görünümlü, psikopat, tipinde bile hayır yok dediğiniz karakter varsa sonradan sevmeye başlıyorsunuz. Olamaz, geçmişte bunları mı yaşamış? Adam gibi adam! Fakat, siz sevene kadar iş işten geçiyor ve o karakter maalesef son nefesini veriyor. Yani, bir karakteri sevecekseniz baştan sevin. Eğer dizi zevkinize güveniyorsanız, bu dizinin hiçbir bölümünden sıkılmayacağınıza yemin edebilirim. Fakat, kendinizi alıştırın. İki bölümde bir "Aha, bu baş karakterlerden sayılır. Bu ölmez." dediğiniz karakterler ölüyor. Pardon, ölüyor mu demiştim? Sayılır. "Bu zombi filmi! Çocuklar için. Ne kadar iyi olabilir ki?" derseniz, şuracıkta keserim sizi vallahi. Bu arada, zaten dizide bir kere bile "zombi" kelimesi geçmiyor. Onun yerine "aylak" diyorlar. Hatta "ısırganlar", "deri-yiyiciler", "beyinsizler" gibi isimler kullanılsa da baş karakterlerimiz "aylak"ı kullanıyor. Neyse, ben diziyi övmeyi bırakıp karakterleri tanıtıma geçeyim. Yoksa öv öv bitmez. Ayrıca tüm karakterleri buraya yazarsam, bilin ki bir ayımı falan alır. Bu yüzden kendim seçmeye çalışacağım. Size not: "Bu karakterlerin yarısı ölü."
Rick Grimes, ilk başlarda "Bu adamdan bir şey çıkmaz." diye düşüneceğiniz bir polis şefi baş karakterimiz. Konu ailesi olunca her şeyi yapabilecek bir kapasitede. Bazen iyi kalbi konusunda kaybettiği olsa da, bu adamdan başka lider olamaz diye düşünüyorum.
Lori Grimes, soyadından da anladığınız üzere Rick'in karısı. Rick öldü sanıp en iyi arkadaşıyla ilişkiye girmesini saymazsak, iyi kadın aslında. Dalga geçiyorum! İyi kadın mı? Lori var ya Lori, Rick'i kaç kere öldürtüyordu o kadın be. Kendini koruyamıyor ki. Bir de "Ölülerin Dünyası"nda hamile kalıyor, gerisini siz düşünün.
Maggie, Gleen'i ölesiye seviyor. Aşkları Maggie'nin "Sevişelim mi?" demesiyle başlasa da, örnek alınacak bir çift. O da Gleen için her şeyi yapmaya hazır. Açıkçası Maggie ölse, Gleen için çok üzülürüm.
Daryl ve Merle, ilk bölümden "İşte, adamım!" diyebileceğiniz iki karakter. Tanrım, Daryl'i ve Merle'i neden sonlara bıraktım? Kardeş bağları çok güçlü, abisi Merle dıştan psikopat ve acımasız görünse de -ki öyle- Daryl için her şeyi yapmaya hazır. Bu söylediklerim Daryl için de geçerli. (Soldaki Daryl, sağdaki Merle)
Andrea, ah Andrea ah. Anladık, kimse ölsün istemiyorsun ama yaptıkların yüzünden herkes canından oldu. Bence mantıklı düşünmeye başlamalısın.
Carol, birazcık psikopat olsa da grubu için her şeyi feda etmeye hazır. Hiçbir erkeğin cesaret edemediği şeyleri yaparak, ikinci sezonda seyircinin beğenisini kazanıyor. Fakat bu cesaretini iki şey tetikliyor. Yaşadığı iki acı. (Artık izleyin ve görün.)
Bu yazım kısa oldu, çünkü The Walking Dead'de spoiler vermemek gerçekten çok zor. Özellikle de "sadece" buradaki karakterlerin bile yarısından fazlasının öldüğünü hesaba katarsak. Bu arada, izleyip hemen bitirirsiniz. Fakat yeni sezon Ekim'de olduğundan, içinizde bir boşluk hissedeceğinizi biliyorum. Bu yüzden benim gibi yapın, o boşluğu çizgi romanları ve kitabıyla doldurun. D&R'den temin edebilirsiniz.
Not: Kitapta sonradan "Vali" adıyla tanıyacağınız Philip/Brian anlatılıyor, yani onun The Walking Dead'da görmediğimiz hayatını. Bu yüzden ilk diziyi izleyin derim.
Öptüm.